İncir
Söylesin bana hayat
Ne için yaşıyor kafa kesen cellat
Kusuyorsa nefretini ergen çocuk şiirle
Ve düşüncelerini yazıyorsa, ağlayarak dile getiriyorsa kağıt ve kaleme
Ağlamasın da, kendini acındırmasın da ne anormallik bulunabilir ki
Bulunmaz şayet
Bulamaz kimse, intihar etmediği gecenin sabahına ayık kafalı bir şairi, sokak ortasında
Sokak aç ve açık
Kadınlar ve erkekler sarmaş dolaş, yazılmaz mı onlara bir dize?
Mesela kadının görünmeyen dizlerine
Yanında kadına aşık olduğunu söyleyen erkek korumaz mı onları sözcüklerden?
Döverler mi beni?
Hayatımı verdiğim kadının gözlerine bakabilmek için laf attım diye
Bakmadın, olsun
Boşuna yenilmiş bir dayaktan sonra anıların için de sen kaldın
Elimde de iki diş, göz altında bir morluk sadece
Sevmedin, olsun
Şiirler ve şair gibi seven bir ergen çocuk kaldı geceye
Elinde sabah mezarlıktan çalınmış çiçeklerle konuşan, sıradan ergen çocuk işte
Çocuk incir düşünüyor ve yazıyor kağıda
İncir yemeli mesela bir mahkum
İdam kararı alındıktan hemen sonra
Bilmeli birazdan öleceği, bedeninin ruhundan, başının gövdesinden ayrılacağı ağacın gövdesi incirden
Ve unutmamalı onun ölmesini bekleyen rahip
Celladın baltasının sapı da, mahkumları öldürmeksizin döven gardiyanların sopaları da incirden
İncir yemeli bir çocuk çünkü değmeli incirin tadı, kırılan kolunun acısına
İncir gibi gözlerine inci gibi bakılmalıydı o gece
Ve unuttu şairi kız ama şair unutmamalı
Bir gün aşkından ölecek
Yorumlar
Yorum Gönder